24 Kasım 2015 Salı

Arap Kaynaklarına Göre IX-XI. Asırlarda Kimek Devleti



Bolat E. KUMEKOV,
Arap Kaynaklarına Göre IX-XI. Asırlarda Kimek Devleti
, Çev. Mehmet Kıldıroğlu


Türk Dünyasının tarih alanında yetiştirdiği en seçkin bilim adamlarından  birisi olan ve Orta Asya’daki göçebelerin devlet teşkilatı ve Kazakistan milli tarihi gibi az çalışılmış dönemler üzerinde çalışan Bolat E. KUMEKOV’un 1972 yılında tamamlamış olduğu “IX-XI. Asırlarda Kimek Devleti” adlı doktora tezi, bu ay içerisinde ülkemizin en seçkin bilim kurumlarından olan Türk Tarih Kurumu tarafından “Arap Kaynaklarına Göre IX-XI. Asırlarda Kimek Devleti” adıyla yayınlanmıştır. Dünya tarih biliminin ilk monografisi olarak gösterilen Kumekov’un bu çalışması, temelinde Arap kaynaklarına dayanan ciddi bir mukayesenin ürünüdür. Bu çalışma ile Kumekov’un IX-XI. yüzyıl erken Orta Çağ Kazakistan etno- politik tarihini yeniden oluşturduğu düşünülmekle birlikte IX-XI. yüzyıllarda Orta Asya’nın merkezinde hüküm süren bir Türk Devleti olan Kimeklerin, varlığı ve yönetim problemleri ilk defa onun tarafından formüle edildi. Yine bu Türk Devleti’nin kökeni, kuruluşu, tarihi ve etnik oluşumu ilk defa onun bu çalışması sonucunda ortaya konuldu. Biz bu çalışmamızda Bolat E. KUMEKOV’un Orta Asya Türk tarihinin bir problemini kısmen ortadan kaldıran “Arap Kaynaklarına Göre IX-XI. Asırlarda Kimek Devleti” adlı eserini tanıtıp değerlendirmeye çalışacağız. Bolat E. Kumekov, “Arap Kaynaklarına Göre IX-XI. Asırlarda
Kimek Devleti”, adlı eserinde Kimekleri her yönüyle ele almıştır. Eser içindekiler, önsöz, Bulat, E. KUMEKOV ve eseri hakkında, giriş, beş ana bölüm, son söz,  bibliyografya, kısaltmalar ve dizinden oluşmaktadır. Eserin birinci bölümünde
kaynaklar (s. 11-3
1), ikinci bölümünde Kimeklerin Etnik Tarihinin Meseleleri
(s. 33-
49), üçüncü bölümünde Kimekler Ülkesinin Coğrafyası (51
-91),
dördüncü bölümünde Kimeklerin Ekonomisi (93
-
103) ve beşinci bölümünde ise Kimek Devleti ve Şehirleri (105
-
135) incelenmiştir. Eserin önsözünün ardından, çevirmenlerden birisi olan Mehmet KILDIROĞLU, Bolat E. KUMEKOV’un hayatından, çalışma alanlarından, eserinden ve Orta Çağ Türk Tarihine katkılarından bahsetmiştir. Yaşına rağmen KUMEKOV, günümüzde Almatı’da  bulunan Kıpçak Bilimi Enstitüsü’nün başkanı olup bu enstitüde Kimekler, Kıpçaklar ve Kumanlar hakkında önemli çalışmalar yapmakta ve bir dizi çalışmaya danışmanlık etmektedir. Eserin giriş bölümünde, Kiev Rusya’sı kurulduğundan beri güney sınır komşusu olan Türk boylarının, Rus ta
rihinde en az Bizans İmparatorluğu kadar önemli olduğu vurgulanmıştır. Bu önemden dolayı günümüzde Ruslar ve Türk boyları arasındaki münasebetler üzerine çalışan birçok bilim adamı yetişmiş ve Kumekov bunların en önemlilerini bu  bölümde belirtmiştir. Arap ve Fars kaynakların, özellikle Kimek ve Kıpçaklar hakkında vermiş olduğu bilgilerin değerli olduğunu ve bu boylar hakkındaki Arap kaynaklarına dayalı araştırmaların ise XIX. yüzyılda başladığını  belirtmiştir. Giriş bölümünün sonucunda Kumekov, bu çalışmasının IX-XII. yüzyıl Kazakistan tarihini araştırmak için bir başlangıç olacağını ve özellikle arkeolojik verilerde dâhil olmak üzere bütün kaynaklara ulaşarak daha geniş bir Orta Çağ Kazakistan tarihinin yazılabileceğini belirtmiştir. Bu girişten sonra eserin tanıtımına geçecek olursak Kumekov, birinci  bölümde geniş bir kaynak taraması yapmış olup ulaştığı bütün kaynakların hepsini titiz bir şekilde incelemiş ve karşılaştırma metoduyla çok iyi bir kaynak analizi yapmıştır. Bu kaynaklar arasında başta Arap ve Fars kaynakları olmak üzere Çin ve Rus kaynakları, eski Türk Kitabeleri, Kaşgarlı Mahmud’un  Divânü  Lûgat-it-Türk adlı eseri, dilbilimsel sözlükler, Orta Asya’ya gelen ilk Avrupalı seyyahların seyahatnâmeleri ve özellikle de son yıllara kadar Kazakistan’da yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkartılan veriler tanıtılmış ve bu çalışma için önemleri vurgulanmıştır. Ayrıca bu çalışmasında Kumekov, Kimek Devleti hakkında bilgi veren Arap kaynaklarını ilk defa bu denli ayrıntılı bir eleştiriye tabî tutmuş ve yanlış bilgi veren Arap kaynaklarını, bu zamana kadar yapmış olduğu arkeolojik araştırmalar ve yazılı eser karşılaştırmaları sonucunda  bilimsel doğrularıyla tespit etmiştir. İkinci bölümde Kimeklerin etnik tarihinin problemleri ele alınmış, Kimek etnik adı ve Kimek boyları üzerinde durulmuştur. Bilindiği üzere Kimeklerin Türk olup olmadıkları bilim adamları tarafından uzun süre tartışılmıştır.  Nitekim bu tartışmaları da çalışmasında paylaşan ve Kimek kelimesinin etimolojisini araştırıp değerlendiren Kumekov, tartışmalara son noktayı koymuş ve Kimeklerin boy birleşiminden yola çıkarak onların Türk olduklarını ispat etmiştir. Kumekov, bu bölümde Gerdizi’nin  Zeyn el-Ahbar adlı eserinde geçen Kimek boylarının ortaya çıkış efsanesini ve yedi Kimek boyunu (İmi, İmak,Tatar, Kıpçak, Bayandur, Lanikaz ve Adjlad) tek tek ele almıştır. Bu boyların adlarının etimolojik incelemelerini yaparak ciddi ilmî sonuçlar elde etmiştir. Bu  boy incelemesi sonucunda, Kimek Devleti’ni oluşturan boyların yedi olmadığını aslında bunların on iki boy olduğunu ortaya koymuştur. Bunun yanı sıra Kimek ve Kıpçakların aynı kökten olduğu sonucuna ulaşan Kumekov, Kimek  boylarının göçleri hakkında da önemli bilgiler vermiş hatta kaynaklarda geçen  belirsiz yer ve nehir-göl adlarının yerlerini tespit etmiştir. Eserin en kapsamlı bölümünü oluşturan üçüncü bölümde, Kimek ülkesinin coğrafyası, Arap kaynaklarındaki bilgiler dikkate alınarak tespit edilmeye çalışılmıştır. Özellikle Kimekler ülkesine giden yollar hakkında bilgi veren Arap kaynakları üzerinde ciddi anlamda durmuştur. Nitekim Kimek ülkesine giden yollar, Kazakistan’da günümüzde yapılan arkeolojik çalışmalarda elde edilen veriler ışığında Arap kaynakları ile karşılaştırılarak ortaya konulmuştur. Bu mukayese sonucunda yanlış bilgi veren Arap kaynakları ortaya çıkarılmış ve Kumekov tarafından bilimsel doğrular tespit edilmiştir. Dikkat çekicidir ki, Kumekov’un tespit ettiği Kimek ülkesine giden yollar, Orta Asya’da XX. yüzyıla kadar çeşitli amaçlar için kullanılan yollardır. Tarihin coğrafya ile sıkı ilişki içerisinde olduğunu bilen Kumekov, Kazakistan’daki arazi çalışmaları sonucunda, yine bu bölümde, IX-XI. yüzyıllarda Kimeklerin yaşadığı coğrafya’yı ve sınır komşularını, Arap coğrafyacıların vermiş olduğu  bilgileri de dikkate alarak ortaya koymuştur. Özellikle el-İdrisî’nin vermiş olduğu değerli bilgileri, diğer Arap kaynaklarıyla mukayese ederek Kimeklerin coğrafyasını ortaya koymaya çalışmıştır. Ayrıca Kumekov, el-İdrisî’nin Kimekler coğrafyasını çizdiği iki haritayı da bu bölümde daha net anlaşılması için okuyucular ile paylaşmıştır. Bu bölümün sonucunda Kumekov, IX. yüzyılda coğrafî sınırları tespit edilen genel de Türk boylarının özelde Kimeklerin, XI. yüzyılın ortalarından itibaren bulundukları coğrafyalarda büyük  bir göçe maruz kaldığını ve bu göçlerin Doğu Avrupa’ya kadar ulaştığını  belirlemiştir. Bu büyük göç sonucunda Kimekler, daha önceden kendilerine  boyun eğen boyların siyasî hâkimiyetini kaybetmiştir. Bunun en belirgin örneği

Hiç yorum yok: