Kıpçaklar veya Kumanlar (Rusça: По́ловцы Polovtsı ya da Кума́ны Kuman, Çince: 钦察, Qīnchá), eski Türk halklarından biridir. Kıpçaklardan ilk kez İÖ 1. binyılda Orta Asya kroniklerinde söz edilmiştir. Dilleri Kıpçak Türkçesi (Kıpçakça)dır.
En azından VIII. asırdan beri bilinen, kıbçak/kıpçak adı dışında, aynı Türk topluluğu için, üçü yerli (Türkçe) ve dördü de yabancı olmak üzere toplam yedi ad tespit edilmiştir: 1. Diğer Türk kavimlerinin kullandığı, İslamî tarih ve coğrafya edebiyatında görülen ve daha sonraları Moğol ve Çin kaynaklarında da rastlanan kıpçak; 2. Genellikle Bizans yazarları tarafından kullanılan ve nadiren Rus, Şark ve Latin kaynaklarında da görülen kuman; 3. Daha çok Macarların benimsediği ve birkaç Arapça coğrafya kitabında da bulunan kun adları, yerli sözler iken; 4. XI. Asırdan beri Rus metinlerinde bulunan polovets; 5. Bremenli Adam’ın XI. asra ait Latince eserinde zikrettiği palladi; 6. XIII. asır Orta Almanca ve Latince metinlerde görülen valwen; 7. Urfalı Matthaios’un XII. asırdan kalmış Ermenice kitabında zikrettiği xarteşk’n adları da, komşuluk temaslarından sonra yapılmış birebir kelime tercümeleridir.
Türklerin Kıpçak kesimiyle ilgili genelde bir “sarışın”lık durumu söz konusudur. Bu durumun sebebinin; bazı bilim çevrelerince, Kıpçak Türklerinin, hem tarihte hem de bugünde Türklerin daha açık renkli tene sahip, sarı veya sarıya kaçan saçlı, mavi veya açık renkli göze sahip bir kesimi vasfında olmalarıyla alakalı olduğu düşünülmektedir. Görüşlerden bazısıysa polovets adının Slav dillerinde hep sarı değil, bazen mavi rengi de bildirdiğini belirtir. Kazak Türklerinin ünlü bilginlerinden Olcas Süleyman, bu adın pol “düzlük, boş yer, bozkır” sözünden mensubiyet ekiyle yapılmış bir sıfat olduğunu ve geniş anlamda, Rusların komşuları olan bozkırlı kavimlere (Kıpçaklara) ad olarak verildiğini tespit eder. Ancak, bilimin bu hususta varacağı sonuç ne olursa olsun, Kıpçak Türklerinin genel Türk Dünyası içinde, fiziksel yönlerden (ten renginde açıklık, göz renkliliği) farklı oldukları malumdur. Bu durumu günümüzde, Rusya Federasyonu’nda, Ukrayna gibi Karadeniz’in kuzeyindeki devletlerde yaşayan Türk boylarında ve Balkanlar’daki Türklerin de birçoğunda görmekteyiz. Balkanlar’da bu durumdan söz edilme sebebi ise, tarih içinde Oğuz Türklerinin Balkanlar’a özellikle Osmanlı devrindeki yoğun göçlerinden önce ve bu göçler esnasında bölgeye gelen Kıpçak Türk unsurlarıdır. Bu unsurların çoğu, tarihî süreçte Oğuz Türkleriyle ve diğer Balkan halklarıyla karışmışlardır.
Konu başlıkları[gizle] |
Tarih [değiştir]
Kıpçaklar, tarih sahnesine IX.-XI. asırlar arasında, İrtiş boylarında Kimeklerle iç içe çıkmışlardır. Bunlar daha VIII.-IX. asır civarında Orta Asya’dan Urallara geçmiş ve burada üstünlük kurmuşlardır. Sonra onları Siriderya boylarında, Oğuzlarla yan yana ve Orta Asya’ya dağılmış hâlde görüyoruz. Kıpçaklar, Moğol istilasından önce de Siriderya, İdil ve Don arasında, Kafkas ve Kırım dağlarında, Hazar’ın kuzey düzlüğü ile bugünkü Kazakistan’ın orta ve kuzeybatı kısmında yaşayıp pek çok Türk kavmi ile karışmışlar ve İran, Suriye, Rusya, Doğu Avrupa ve Bizans ile askerî, ticarî ve iktisadî ilişkiler kurmuşlardır. Önceleri “Mafazat Al-guz” (Oğuz bozkırı) diye bilinen topraklar da, artık XIII. asırda Deşt-i Kıpçak adıyla anılmağa başlanmıştır. Çin’den Don nehrine, Ural’dan Karadeniz’e kadar olan alana yayılan Kıpçaklar, bu devirden sonra da büyük bir hareketlilik içindedirler.
Daha ziyade Macar tarihçilerinin mesaisine borçlu olduğumuz yeni bilgilere göre, 1020 civarında, Batı Sibirya’da büyük bir Kimek-Kıpçak kavimler birliği vardır. Kuman (Macarca Kun) kavim yapısının, Kunlar ve Sarıkların yanı sıra en önemli üçüncü halkı olan Kıpçaklar bu devirde birleşmişler ve kaynaşmışlardır; sonraları çok meşhur olan Kuman kavim adı da, işte bu devirde ortaya çıkmıştır. Bu devirde görülen Kuman-Kıpçak kavimler birliğinden evvel, Kuman halkı daha doğuda yaşarken, Sarı Uygurları yenip ülkelerini işgal etmişler ve bu halkın bir kısmını kendilerine bağlamışlardır. İşte bu Kuman-Sarı Uygur birleşmesi, X. asrın ikinci yarısında, Kıtaylar ve komşuları Kayların sıkıştırmasıyla, batıya, Oğuzların ve Karlukların topraklarına yönelmişlerdir. Bu göçün devamıyla, yukarıda zikredilen Oğuz bozkırı, artık, tarih kaynaklarında Kıpçak bozkırı olarak yer almaya başlayacaktır. Onların tarihte az görülen bu yürüyüşleri, XI. asırda Rus beyliklerine karşı kazandıkları bir dizi galibiyetten sonra, Karpatlar’a, Balkanlar’a kadar sürecektir. Böyle gelişen Kıpçak-Kuman varlığı, XIII. asrın sonlarına kadar, bu bölgenin tayin edici bir gücü olagelmiştir.
Bilhassa XIII. asırda, Moğol akınları önünde, Avrasya bozkırlarında çok geniş bir alana yayılan Kıpçaklar, dinamik bir güç olarak komşu devletlerin bazen korkulu düşmanı ve bazen de güvenilir müttefikleri olmuşlarsa da çok parçalanmışlar ve tarihte, kendi adlarıyla anılan bir devlet bırakamamışlardır. Buna rağmen Altın Ordu ve onun devamı olan Kazan, Kırım, Kasım, Astırhan, Nogay, Sibir hanlıkları gibi devletlerden Mısır Memlûklerine kadar, Orta Çağda çok değişik bölgelerde görülen devletler içinde, idarî ve sosyal bakımdan büyük rol oynayan bir güç olmuşlardır. Macaristan, Bulgaristan, Romanya, Rusya, Gürcistan gibi ülkelerin halkları içinde erimişlerdir; fakat bu geniş alandan günümüze kadar yer ve şahıs adlarında epey toplam tutan izlerini ulaştırmışlardır. İşte Kıpçakların bu tarihî mukadderatından ötürü, Kıpçak Türkçesi de Avrasya’dan Orta Doğu’ya kadar, geniş bir bölgede, önemli bir edebiyat ve yazışma dili olmuştur.
Moğol istilası [değiştir]
1237’de Moğol İmparatorluğu'nun saldırısına uğramış ve 1239'da tamamen yenilgiye uğramıştırlar. Bu yenilginin ardından Kıpçakların bir kısmı bugünkü Rusya, Ukrayna ve Kazakistan toprakları üzerinde kurulan Altın Orda'nın egemenlik sahasında kaldılar. Diğer kısımları ise Deşt-i Kıpçak topraklarından değişik bölgelere yayıldılar.
Mısır'da Memlûkler [değiştir]
Kıpçakların esas sahalarının dışında Mısır bölgesi, onların savaşçı güç ve köle (Ar: memlûk) olarak geldikleri bir bölgedir. Zamanla bu bölgede hâkimiyeti ele geçirip Memlûk Devleti’ni kurmuşlardır. Böylece, Mısır'da Bahriye Memlûkleri olarak bilinen hanedanı kurdular. Memlûkler'in en önemli hükümdarı olan Sultan Baybars, Kırım yarımadasında doğmuştur.
Macaristan'da Kunlar [değiştir]
Yaklaşık 40.000 haneli bir grup ise bugünkü Macaristan'a kaçmış ve Kunlar denilen etnik grup oluşturmuştur.
Tarihteki Kıpçak Türk Devletleri ve Hanlıkları [değiştir]
- Basarab Hanedanı
- Kuman-Kıpçak Hanlığı
- Memlûk Devleti
- Kırım Hanlığı
- Kazan Hanlığı
- Kasım Hanlığı
- Astırhan Hanlığı / (Astrahan Hanlığı)
- Nogay Hanlığı
- Sibir Hanlığı
Çağdaş dönem [değiştir]
Türk boylarının tarihî sınıflandırmasından günümüze gelen Kıpçak grubuna şu Türk boyları girer:
- Başkurt Türkleri
- Karaçay-Balkar Türkleri
- Karaim Türkleri (Karaylar)
- Karakalpak Türkleri
- Kazak Türkleri
- Kırgız Türkleri
- Kırım Türkleri
- Kumuk Türkleri
- Nogay Türkleri
- Tatar Türkleri (Kazan Türkleri)
Bugün konuşulan veya 20. asır başından itibaren yazı dili olarak kullanılan Türk lehçelerini sınıflandırmak üzere, genellikle kabul edilmiş üçlü etnik tasnifte (Oğuz; Karluk; Kıpçak) Kıpçak lehçeleri geniş bir grup teşkil eder. Başkurt Türkçesi; Karaçay-Balkar Türkçesi; Karaim Türkçesi (Karay Türkçesi); Karakalpak Türkçesi; Kazak Türkçesi; Kırgız Türkçesi; Kırım Türkçesi; Kumuk Türkçesi; Nogay Türkçesi; Tatar Türkçesi (Kazan Tatar Türkçesi), Türkçenin Kıpçak dil grubuna girer.
Bunun yanında Özbek Türkleri ve dolayısıyla da Özbek Türkçesinde de bazı Kıpçak unsurları ve Kıpçak ağızları görülür. Ancak, Özbek Türkleri esasen Türklerin Karluk grubuna dâhildirler.
Kazaklarda ve diğer bazı Türk halklarında bugün Kıpçak adlı boylar vardır. Altay Türkleri arasında da Kıpçak adlı boy mevcuttur. Ayrıca Kırım’da Kıpçak adını taşıyan bir köy vardır.
Şu an Anadolu’da özellikle Ardahan(Merkez,Posof),Artvin(Merkez,Şavşat,Ardanuç,Yusufeli),Bayburt,Erzurum(Tortum,Narman,Oltu) Karabük (Safranbolu),Bartın (Amasra) il ve ilçelerinde,Marmara Bölgesi'nde yoğun bir şekilde Kıpçak Türkleri yaşamaktadır. Bu iller ve Marmara'da yaklaşık toplam nüfusları 1-1.5 milyona yakındır. [kaynak belirtilmeli]
Diğer [değiştir]
“Kıpçak” adı Oğuz Kağan Destanı’nda da geçmektedir.
Ayrıca Bakınız [değiştir]
- Bahriye Memlûkleri
- Stugna Irmağı Savaşı
- Kalka Irmağı Savaşı
- Codex Cumanicus
- Kumanlar
- Hazarlar
- Gürcistan’daki Kıpçaklar
- Memlûkler
- Peçenekler
- Kuman-Kıpçak Hanlığı
Kaynakça [değiştir]
- "Polovtsi". The Columbia Encyclopedia, Altıncı Baskı. 2001-05.
- "Pouchenie". Vladimir Monomah. Ortaçağ Rus Kronolojisi (Rusça).
- Bugünkü Kıpçak Türkçesi, Mustafa Öner, TDK, Ankara, 1998
1 yorum:
kipcakbeyi@msn.com
detayli bilgi icin tesekkurler
ama unutmayinki anadoluda çok fazla sayida kipcak bulunmaktadir ;)
Yorum Gönder