Karadeniz'in kuzeyindeki bozkırlarda yaşayan Kuman-Kıpçaklar ile bu coğrafyada hakimiyet mücadelesine girişen ve kuvvetli bir devlet olma yolunda ilerleyen Ruslar yaklaşık iki buçuk asır süren bir komşuluk münasebeti içerisinde bulunmuşlardır. Özellikle Ruslar 1054 tarihinden itibaren güney bozkırlarını tamamen Kumanlar' a terk etmek zorunda kalmışlardır. Ruslar kendileri için en amansız düşman olarak gördükleri Kumanları bir yandan küstürmemek için dostluklarını kazanmaya çalışmışlar, diğer yandan da bu güçlü kavme karşı ellerindeki bütün imkanları seferber etmişlerdir. Küstürmeme sebepleri ise aralarındaki iç çekişmelerde daima onların yardımına müracaat etmiş olmalarıdır. 1054'den 1250'kadar süren bu dönemde Kumanlar birkaç savaş istisna genelde Rusları yenmişlerdir. Kumanların aleyhlerine ilerlemeleri ve topraklarını almaları Rusları onlara karşı bazı tedbirler almaya sevk etmiştir.Bu tedbirlerin başında da Rus knyazlarının birleşerek hareket etmeleridir. Rusların birleşerek yenmiş oldukları savaşlardan biri de 1184'de yapılan savaştır. Ancak bu savaşa isteyerek katılmayan Novgorod-Seversk Knyazı İgor Svyatoslaviç kazanılan bu başarıyı kıskanarak, böyle bir zaferi kendisi de 1185 tarihinde yaşamak istemiştir. Ancak Kumanlar 1184'de hazırlıksız yakalandıkları Ruslara bu sefer fırsat vermemişler, İgor'u ve Rusları darmadağan etmişlerdir. İşte İgor destanı bu seferi konu alır ve milli Rus edebiyatının ilk örneği olarak kabul edilir. Destanın orijinalliği konusunda Rusya'da oldukça ilmi tartışmalar yaşanmıştır ancak ilim adamları hadiseye hep Ruslar açısından bakmışlar ve öyle de değerlendirmişlerdir. Ancak destanın Kumanlar için de iki büyük bir önemi vardır. Birincisi Kumanların Ruslar üzerindeki etkisini açıkça göstermesi, ikincisi de böyle bir destanla Kuman adının ve gücünün asırlara taşınması yani Kuman gücünün ebedileştirmesidir.
Muallâ UYDU YÜCEL
Muallâ UYDU YÜCEL
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder